Fakir Baykurt'un yazdığı Yılanların Öcü serisinin ikinci kitabı olan Irazca'nın Dirliği'nde ilk kitapta başını gösteren yılanlar yavaş yavaş sokmaya başlar. Fakir Baykurt bu eserinde de yine köylü sorunlarına, bu sorunlara çözüm bulunmamasına değinmiştir. Muhtarın oğlu ve Deli Haceli'nin kardeşinin Kara Ahmet'i taciz etmesi ve Kara Bayram'a saldırması bütün ipleri kopartır. Kara Bayram bu olanlardan sonra köyden göç etmeye karar verir. Fakat anası Irazca'yı şehre gitmeye ikna edemez. Bayram köyden göçünce tabiri caizse Irazca'nın dirliği düzeni kalmamıştır artık.
Kitaptan birkaç alıntı;
* Bu kötü hallarımız maşara gadar sürüp gidecek!.. Ölecez gidecez bir dirlik düzenlik görmeyecez!..
* Yoksulu sevindirmek ne kolay! Ufacık bir ilgi, gönlünü almaya yetiyor!
* İnsanın gülüp gürleyeni, her dayim eyidir. Duvarı nem yıkar, yiğidi gam! Gamlanacağına, gülüp şenlensin. Çatlatsın düşmanlarını, çatlatsın düşmanlarını...
* Aklıma öyle kötülükler geliyor ki, iki elimle yüreğimi dutup sıkıyorum. Kendimi zor zaptediyorum. Benim için, bir gün delirivermek işten değil...
* Korkulu düş görmekten uyanık durması eyidir.
* Zulüm insan kısmına en böyük kötülük. İnsanın insana zulmü haram.
* Ölünce dinlenir bizim köyde, köylerde karılar...