Fakir Baykurt'un son eseri... Gerçek bir hayat hikayesinin romana yansıması... Fazla söze hacet yok videoda her şey anlatılıyor...
Kitaptan birkaç alıntı:
* Halkın karanlıkta kalmasını isteyenler, araç olarak dini her zaman, her işe kattılar.
* Ben kitaplarımdan ayrılınca nasıl yaşarım?
* Eskiden cahillik fazlaydı; şimdi daha fazla.
* Köye kitaplık açmak, çöle çeşme götürmek gibidir.
* Ben Ürgüp'ten ayrılırsam yaşayamam. Senden ayrılırsam hiç yaşayamam!
* Türkiye'ye özgü acı bir durumdur. Aydınlık düşmanları hâlâ güçlü. Dostları ise çok dağınık.
* Eğer geleceği kurtarmak istiyorsak, kitapları asıl çocuklara okutacağız.
* Kitaplara yapılan kıyım halka yapılan kötülüktür bence...
* Barış her zaman savaştan iyidir... kutsal olan savaş değil, barıştır.
* Bizim halkımız çok yüzyıl öncelerinden beri uyur. Çok kötü biçimde afyonlanmış gibi uyur.
* Sen beni sevmesen, elini nasıl tutardım?
* Cahilliği yok edecek ilaç bilim değil mi? Evet,bilim. İşte o da kitapların içindedir. Cahilliği ancak okumakla yenebiliriz.
* Beyim diyor, bizim yolumuz, köprümüz, çeşmemiz yok; kitaplığı ne yapacağız? Anlatıyorum ona: Eğer kitaplığınız olursa, yolunuz, çeşmeniz, köprünüz de olur.
5 yorum:
Video paylaşımı ile birlikte güzel bilendirici bir yazı olmuş yeni paylaşımlar için takipteyim.
Daha önce Fakir Baykurt okumadım ama şu kısacık alıntılarda zihniyetini ve dilini kavramış oldum. Aynı zamanda alıntılardan anladığım kadarıyla geleceğe yol verecek olan bir eder ortaya koymuş. Tanıştırdığın için teşekkür ederiz. Okuma listeme ekledim bile.
Sadece alıntıları okumak bile kitap hakkında merak uyandırdı. Mutlaka okuyacağım :)
Daha önce Fakir Baykurt okumamıştım, ilk fırsatta okumayı düşünüyorum. Bilgilendirici ve güzel yazınız için teşekkürler.
Gerçek bir hikâyeye dayanıyor olması kitabı daha cazip bir hale getiriyor. İncelemenin video ile desteklenmesi ise çok güzel olmuş başarılı bir inceleme.
Yorum Gönder